top of page
Ara

DİNGİNLİK

  • Yazarın fotoğrafı: Yusuf AY
    Yusuf AY
  • 18 Nis 2018
  • 2 dakikada okunur

Aklın sükûneti, bilgeliğin en değerli hazinelerinden biridir. Bu, öz hâkimiyet sağlama konusundaki uzun ve sabırlı bir gayretin sonucudur. Varlığı, düşünce yasalarına ve işleyişlerine ilişkin sıradan bir bilginin ötesinde olgunlaşmış deneyimlerin bir göstergesidir.


Bir insan, kendisinin düşünceyle evrimleşen bir varlık olduğunu anladığı ölçüde huzur bulur. Çünkü bu bilgi diğer şeylerin de düşüncenin sonucu olarak anlaşılmasını gerektirir ve insan doğru bir anlayış geliştirip nesnelerin içsel ilişkilerinin neden ve sonuçlarla şekillendiğini giderek daha net gördükçe telaşlanmayı, öfkelenmeyi, üzülmeyi ve mutsuz olmayı bırakır. Dengeli, sabit ve dingin olur.


Kendisini nasıl idare edeceğini öğrenmiş olan sakin bir insan, başkalarına nasıl uyum göstereceğini bilir. Buna karşılık olarak, karşısındakiler de onun ruhsal gücü önünde saygıyla eğilerek ondan bir şeyler öğrenebileceklerini ve ona güvenebileceklerini hissederler. Bir insan ne kadar sakin olursa, başarısı, etkisi ve iyilik yapma gücü o kadar artar. Sıradan bir tüccar bile öz hâkimiyetini arttırdıkça ve soğukkanlılığını geliştirdikçe işteki başarısının arttığını görecektir, çünkü insanlar her zaman tavırları son derece ılımlı kişilerle iş yapmayı tercih ederler.


Güçlü, sakin bir insan her zaman sevilir ve saygı görür. Kurak topraklarda gölgeli bir ağaç veya fırtınada korunaklı bir kaya gibidir. Sakin bir kalbi, oturaklı, dengeli bir hayatı kim istemez? Böyle mutluluklara sahip kimseler için, yağmur da yağsa, güneş de açsa fark etmez. Değişiklikler onları etkilemeyecektir, çünkü onlar her zaman iyi huylu, dingin ve sakindirler. Dinginlik olarak adlandırdığımız mükemmel karakter dengesi kültürün son dersidir; yaşamın çiçek açısı, ruhun meyve verişidir. Bilgelik kadar değerli, altından bile daha kıymetlidir (som altından bile). Yalnızca para odaklı bir düzen, dingin bir hayatla kıyaslandığında çok önemsiz görünür: Doğruluk Okyanusunda, dalgaların altında, fırtınaların ulaşamayacağı yerde, Ebedi Sükûnette süren bir yaşam!


Kendi hayatlarını çekilmez hale getiren, sert çıkışlarıyla tatlı ve güzel olan her şeyi yıkıp yok eden, karakterlerinin dengesini bozan ve kötü duygular yaratan ne çok insan tanırız! Asıl mesele, çoğu insanın öz hâkimiyet sağlayamadığı için hayatını mahvedip kendi mutluluğunu gölgelemesidir. Hayatınızda dengeli, oturmuş bir karakterin varlığını temsil eden mükemmel özgüvene sahip ne kadar az insanla karşılaşırız!


Evet, insanlık denetimsiz ihtiraslarla kabarır, zapt edilemeyen üzüntülerle karışır, endişe ve şüpheyle sürüklenir. Yalnız bilge insan, kontrollü ve saf düşüncelere sahip insan, ruhundaki rüzgârlara ve fırtınalara yön vermeyi başarabilir.


Fırtınanın önüne kattığı ruhlar; her nerede ve her ne koşul altında yaşıyorsanız yaşayın, şunu aklınızda tutun: Yaşam okyanusunda mutluluk adaları gülümsüyor ve ideallerinizin güneşli kumsalı sizi bekliyor. Düşüncelerinizin dümenini sıkı tutun. Ruhunuzun derinliklerinde tüm benliğinizi yöneten bir Usta yatıyor. Yaptığı tek iş uyumak; onu uyandırın.


Öz hâkimiyet, dayanıklılıktır. Doğru düşünce ustalıktır. Sükûnet güçtür. Yüreğinize şunu fısıldayın : “Huzurlu ol. Sakinleş!”

( James ALLEN / Düşüncenin Gücü )

 
 
 

Comments


© 2023 by MICHELLE MEIER ARCHITECT. Proudly created with Wix.com

bottom of page